Ahmet Ağrı, Antalyaspor’un eski yönetim kurulu üyelerinden biri ve uzun yıllardır AKP’li iş insanı kimliğiyle tanınan bir isim. Siyaset ve iş dünyasındaki yakın ilişkileriyle öne çıkan Ağrı, zaman zaman medyanın gündemine gelen bir figür oldu. Ancak son dönemde adını Black Card Coin (BCCoin) adlı kripto para projesi ile duyurmayı başardı.
Ağrı’nın bizzat tanıtımını üstlendiği bu proje, şimdilerde yüzlerce kişiyi mağdur eden bir dolandırıcılık skandalına dönüştü. Sosyal medyada ve haber kaynaklarında sıkça konuşulan BCCoin, yatırımcıların büyük kayıplar yaşamasına neden oldu. Peki, bu proje nasıl ortaya çıktı ve Ahmet Ağrı’nın rolü neydi?
BCCoin’in Vaatleri ve Tanıtımı
BCCoin, yatırımcılarına geleceğin finansal çözümü olacağını iddia ederek çeşitli vaatlerde bulundu. Projenin öne çıkan özellikleri şunlardı:
- BlackCard adı verilen uluslararası geçerli özel bir kredi kartıyla alışveriş imkanı
- Tüm işlemlerde %13’e kadar nakit iade (cashback) avantajı
- Düşük işlem ücretleriyle global kullanım kolaylığı
- Token stake ederek pasif gelir elde etme fırsatı
- Proje karlarının token sahipleriyle paylaşılacağı garantisi
Tanıtım Süreci
Proje, Ahmet Ağrı’nın öncülüğünde etkili bir pazarlama stratejisiyle duyuruldu:
- Telegram yatırım grupları, YouTube kanalları ve sosyal medya fenomenleri projeyi “fırsat” olarak tanıttı
- Bazı yerel medya kuruluşları BCCoin’i öne çıkaran haberler yaptı
- Ahmet Ağrı’nın tanınırlığı ve siyasi bağlantıları projeye güvenilirlik kattı
- “Erken giren kazanır” vurgusuyla yatırımcıların hızlı karar vermesi sağlandı
Ancak tüm bu vaatler ve tanıtımlar, BCCoin’in bekleneni verememesi ve yatırımcıların mağdur olmasıyla sonuçlandı.
Dolardan 70 Cent’e: BCCoin’in Çöküşü
Projenin ilk haftalarında BCCoin hızla değer kazandı. Birkaç centle başlayan fiyat, kısa sürede önce 10 dolara, ardından 32 dolara kadar yükseldi. Bu ani yükseliş yatırımcıların ilgisini artırdı ve birçok kişi büyük miktarlarda yatırım yaptı.
Ancak zirveden sonra beklenmedik bir düşüş yaşandı. Coin’in değeri sadece birkaç gün içinde 70 cente kadar geriledi. Bu durum yatırımcıları ağır kayıplara uğrattı:
- 1000 dolar yatıran bir yatırımcı, sadece 22 dolar geri alabildi
- Telegram grupları 5.000-10.000 dolar zarar edenlerin şikayetleriyle doldu
- Kredi çekerek yatırım yapanlar da büyük mağduriyet yaşadı
Bu ani çöküş, yatırımcıların büyük bölümünün neredeyse tüm sermayesini kaybetmesine neden oldu.
Kızımızın düğünü için biriktirdiğimiz paraydı. YouTube’da, televizyonda bu kartın reklamını gördüm ve ben de inandım. Şimdi kızımın yüzüne bakamıyorum.
— Ayşe, 54 yaşında, Antalya
Pump & Dump: Ahmet Ağrı’nın İsmiyle Anılan Şema mı?
Yaşananlar birçok kişinin aklına aynı terimi getirdi: pump & dump dolandırıcılığı. Olay örgüsü klasik:
- Sınırlı arz ve “erken gelen kazanır” algısı yaratıldı,
- Influencer ve reklam kampanyalarıyla coin’in değeri yapay olarak yükseltildi,
- Zirve noktasında büyük miktarda satış yapıldı,
- Piyasadan çıkıldı, destek kesildi, yatırımcılar coin’le baş başa bırakıldı.
BCCoin ile ilgili birçok vaadin —özellikle BlackCard’ın kullanıma açılması ve cashback sistemi— gerçekte hayata geçmediği görüldü. Teknik bir aksaklık olmadan bu denli büyük bir çöküşün yaşanması, yatırımcıları projenin en baştan planlanmış bir manipülasyon olduğu kanaatine götürdü.
Bugün sosyal medya ve forumlarda yazılanların neredeyse tamamı aynı düşünceyi taşıyor:
BCCoin, organize bir fiyat şişirme ve boşaltma operasyonuydu.
BCCoin’e Tepkiler ve Siyasi Yansımalar
BCCoin çöküşünün ardından özellikle sosyal medyada büyük yankı oluştu. Yatırımcılar hem zararlarını hem de yaşadıkları travmaları paylaşmaya başladı. Aileler arası kavgalar, borçlar, güven kaybı… Özellikle genç yatırımcılar bu süreçten psikolojik olarak derinden etkilendi.
CHP Milletvekili Gürsel Tekin, konuyu Meclis gündemine taşıyarak MASAK’a resmi çağrıda bulundu. Açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Yeni nesil dolandırıcılıkla karşı karşıyayız: Coin üret, reklam yap, yükselt, parayı al, kaç.”
Bu sözler, kısa sürede sosyal medya kullanıcıları tarafından sıkça paylaşılan bir sembole dönüştü.
Sosyal Medyada Sessizlik ve İzlerin Silinmesi
BCCoin’i daha önce tanıtan birçok sosyal medya fenomeni ve içerik üreticisi, yaşanan çöküşün ardından projeyle ilgili içeriklerini silmeye başladı:
- Videolar kaldırıldı,
- Telegram grupları kapatıldı,
- Hesaplar gizliye alındı veya yorumlara kapatıldı.
Bazı influencer’lar, zarar eden takipçilerin mesajlarına blok ile karşılık verdi. Bu durum, toplulukta duyulan öfkeyi daha da büyüttü. Artık birçok kişi projeye destek veren isimlerin de hesap vermesi gerektiğini düşünüyor.
MASAK ve Yasal Süreç: Soruşturmada Son Durum
Şu anda MASAK, projeyle ilgili şikayetleri toplamaya devam ediyor. BCCoin’in arkasındaki yapılar ve isimler incelemeye alınmış durumda. Henüz resmi bir dava açılmadı, ancak kamuoyu bu konuda gelişmeleri yakından takip ediyor.
Yatırımcılar forumlarda organize oluyor, bazı hukuk büroları toplu dava hazırlıklarına başladı. Proje tarafında ise tam bir sessizlik hâkim. Resmî web sitesi güncellenmiyor, sosyal medya hesapları pasif. Bu durum, organizatörlerin sessizce sahneden çekilmek istediği yönünde yorumlanıyor.
Ahmet Ağrı ve BCCoin’den Geriye Ne Kaldı?
BCCoin projesi, kripto para dünyasında birçok kişi için ağır bir ders niteliği taşıyor. Görünürde her şey güven vericiydi: tanınan bir isim, güçlü reklamlar, net vaatler. Ancak gelinen noktada on milyonlarca liralık zarar, yüzlerce mağdur ve ortada olmayan bir ekip kaldı.
Ahmet Ağrı’nın ismi artık kripto inovasyonlarıyla değil, Türkiye’nin en tartışmalı kripto skandallarından biriyle anılıyor.
Soruşturma süreci nasıl sonuçlanacak henüz bilinmiyor. Ancak BCCoin’in bir yatırım değil, profesyonelce planlanmış bir pump & dump şeması dolandırıcılığı olduğu artık herkesin ortak kanaati.