NASA verilerine dayanan yeni bir araştırma, onlarca yıldır kabul gören önemli bir astronomi varsayımını sorguluyor. Uzun süredir, neredeyse her galaksinin merkezinde bir süper kütleli kara delik bulunduğu düşünülüyordu. Ancak son gözlemler, bu yaklaşımın özellikle küçük galaksiler için geçerli olmayabileceğini ortaya koyuyor. Bulgular doğrulanırsa, galaksilerin evrimi ve kara deliklerin kökenine dair mevcut anlayış köklü biçimde değişebilir.
Araştırmanın sonuçları, gelecekteki uzay görevlerini de etkileyebilir. Özellikle yerçekimi dalgalarının araştırılmasına odaklanan projelerde, kara deliklerin yaygınlığına dair yeni modellerin dikkate alınması gerekebilir.
Chandra Gözlemevi Verileriyle Yapılan Araştırma
Astronomlardan oluşan ekip, çalışmanın sonuçlarını saygın bilimsel dergi The Astrophysical Journal’da yayımladı. Analizlerde, NASA’nın 20 yılı aşkın süredir evreni gözlemleyen Chandra X-ışını Gözlemevinden elde edilen veriler kullanıldı.
Bu süre boyunca Chandra, Samanyolu’ndan çok daha büyük galaksilerden oldukça küçük yapılara kadar yaklaşık 1600 galaksiyi inceledi. Araştırmacıları şaşırtan sonuçlar ise özellikle küçük galaksilerin analizinden elde edildi.
X-Işını Yayılımı Neden Önemli?
Süper kütleli kara delikler genellikle, çevrelerindeki maddeyi yutarken ortaya çıkan X-ışını yayılımı sayesinde tespit ediliyor. Ancak Chandra verileri, küçük galaksilerin beklenenden çok daha nadir şekilde bu tür sinyaller ürettiğini gösterdi.
Bilim insanlarına göre bu durum, ölçüm hatasından ziyade gerçek bir fiziksel nedene işaret ediyor olabilir. Yani birçok küçük galaksinin merkezinde süper kütleli kara delik bulunmaması ihtimali güçleniyor.
Küçük Galaksilerin Yalnızca Yüzde 30’unda Kara Delik Var
Araştırmanın yazarları, küçük galaksilerin yalnızca yaklaşık %30’unun merkezinde süper kütleli kara delik bulunma olasılığı taşıdığını belirtiyor. Bu oran, söz konusu kara deliklerin tüm galaksilerde neredeyse evrensel olduğu yönündeki yerleşik modele ciddi bir tezat oluşturuyor.
Eğer bu sonuçlar gelecekteki gözlemlerle de doğrulanırsa, süper kütleli kara deliklerin evrendeki dağılımına dair görüşler yeniden şekillenecek. Ayrıca bazı galaksi oluşumu ve evrimi modelleri sorgulanacak, erken evrende kara deliklerin oynadığı rol yeniden değerlendirilecek.
Bu yeni bulgular, modern astronomide uzun süredir kabul edilen yaklaşımların yeniden ele alınabileceğini gösterirken, evrenin yapısına dair daha kapsamlı ve farklı bir bakış açısının kapısını aralıyor.
