İngilizce öğrenen herkes bilir ki, dili tam anlamıyla kavramak sadece dil bilgisi ve kelime dağarcığına hakim olmakla sınırlı değildir. İngilizceyi akıcı bir şekilde konuşabilmek için deyim ve ifadeleri de öğrenmek gereklidir. Deyimler ve ifadeler, günlük konuşmaları daha doğal ve etkileyici hale getirir. İşte günlük konuşmalarda sıklıkla kullanılan bazı İngilizce deyim ve ifadeler:
1. Break the Ice
- Anlamı: Bir ortamda insanların rahatlamasını sağlamak, ilk kez tanışan kişiler arasındaki gerginliği gidermek.
- Örnek Cümle: “To break the ice, he told a funny story at the beginning of the meeting.”
2. Bite the Bullet
- Anlamı: Kaçınılmaz bir durumu cesurca kabullenmek ve zorluklara göğüs germek.
- Örnek Cümle: “I decided to bite the bullet and finish my project despite the tight deadline.”
3. Let the Cat Out of the Bag
- Anlamı: Bir sırrı istemeden ifşa etmek.
- Örnek Cümle: “She let the cat out of the bag about the surprise party.”
4. Under the Weather
- Anlamı: Kendini iyi hissetmemek, hasta olmak.
- Örnek Cümle: “I’m feeling a bit under the weather today, so I might not come to work.”
5. Piece of Cake
- Anlamı: Çok kolay bir iş veya görev.
Örnek Cümle: “The test was a piece of cake; I finished it in no time.”
6. Hit the Nail on the Head
- Anlamı: Bir durumu veya problemi tam olarak doğru bir şekilde tanımlamak.
- Örnek Cümle: “You really hit the nail on the head with your analysis of the situation.”
7. Spill the Beans
- Anlamı: Bir sırrı açığa vurmak.
Örnek Cümle: “He accidentally spilled the beans about the company’s new product.”
8. On Cloud Nine
- Anlamı: Çok mutlu olmak.
- Örnek Cümle: “She’s been on cloud nine ever since she got the job offer.”
9. The Ball is in Your Court
- Anlamı: Sıra sende, karar verme sorumluluğu sende.
- Örnek Cümle: “I’ve done all I can; now the ball is in your court.”
10. Kick the Bucket
- Anlamı: Ölmek (espri amaçlı kullanılır).
- Örnek Cümle: “The old car finally kicked the bucket after years of service.”
11. Burn the Midnight Oil
- Anlamı: Gece geç saatlere kadar çalışmak veya ders çalışmak.
- Örnek Cümle: “She burned the midnight oil to finish her thesis.”
12. Cost an Arm and a Leg
- Anlamı: Çok pahalı olmak.
- Örnek Cümle: “The new smartphone costs an arm and a leg.”
13. Break a Leg
- Anlamı: İyi şanslar dilemek (özellikle sahne sanatları ile ilgili).
- Örnek Cümle: “You’re going to do great in your performance tonight. Break a leg!”
14. Once in a Blue Moon
- Anlamı: Çok nadiren olan bir olay.
- Örnek Cümle: “We only get to see each other once in a blue moon.”
15. Hit the Books
- Anlamı: Ders çalışmak.
- Örnek Cümle: “I have to hit the books tonight because I have an exam tomorrow.”
Bu deyimler ve ifadeler, İngilizce konuşmalarınıza renk katacak ve sizi daha akıcı hale getirecektir. Günlük hayatta sıkça kullanılan bu deyimleri öğrenmek ve kullanmak, dil becerilerinizi geliştirmenize ve daha doğal bir şekilde iletişim kurmanıza yardımcı olacaktır. Unutmayın, deyimlerin anlamlarını bağlam içinde öğrenmek, onları daha iyi kavramanızı ve doğru yerlerde kullanmanızı sağlayacaktır.