Hayal etmek bilgiden daha önemlidir dediğimiz zaman kendimizi büyük bir tartışma içerisinde bulabiliriz. Ben bulduğum için yazmaya bilgi çağında bu sorunun cevabını aramaya karar verdim. Hayal etmek bilgiden daha önemli midir?
Albert Einstein, hayal etmenin bilgiden daha önemli olduğunu düşünen bir dahi. İngiliz Şövalyelik Nişanı’na sahip İngiliz mucit ve bilim kurgu yazarı Arthur C. Clarke insanoğlunun yapacakları, hayal ettikleri ile sınırlıdır demiş. Thomas Edison’a göre, bazı yenilgilerin nedeni, insanların işi yarıda bıraktıklarında, başarıya ne kadar yakın olduklarını bilememeleridir. John Lennon tüm insanların barış içinde yaşadıklarını hayal edin der.
Hollywood filmlerinden yola çıkacak olursak, önemli bir detayı paylaşmak istiyorum. Askeriyeden kişisel teknolojilere kadar üretilen birçok ürünü piyasaya çıkmadan önce burada yapılan filmlerle tanıdık. Filmlerde yer alan kurgunun ve senaristlerin hayal güçlerinin kullanılması günümüz teknolojilerinin ilham kaynağı olabilir. Hologram kavramı henüz duyulmamışken sinema filmlerinde konuşan bilgisayarlarla tanıştık.
Hayal etmek bulunduğumuz dünyanın ötesine geçmek, bilginin sınırlarını zorlamak hatta aşmak, olmayanı düşünmektir. Kimilerine göre bulunduğumuz an bir hayaldir ve tek farkı canlı olduğunu hissetmemizdir.
Steve Jobs Apple ile başlattığı akımı bilgi ve tecrübeleri ile mi başlattı, yoksa bu akım sınırları zorlayan hayal gücünün bir eseri miydi? Hatta 30 yıl öncesinden günümüz teknolojilerini hayal ettiği için onu canı gönülden kutlayalım mı? Kaynağını Cnbce’nin bir haberinde gördüğüm istatistikler konunun içeriğine uygun.
İşte tüm zamanların gelmiş geçmiş en ünlü teknoloji devrimcisi Steve Jobs’un 30 yıl önceki konuşmasında öne sürdüğü “çılgın” fikirler:
- Bilgisayarlar sadece iş amaçlı kullanımdan çıkıp insanlar arasında iletişimi de sağlayan cihazlara dönüşecekler.
- Bir kaç yıl içerisinde insanların bilgisayar başında geçirdikleri zaman arabalarına ayırdıkları zamanı geçecek. 1983 yılında böyle bir gerçeği hayal etmek insanlar için gerçekten güçtü.
- Yaklaşık 5 yıl içerisinde (1983′ten itibaren) iş yerinde bilgisayar ağları kurulmuş olacak. 10-15 yıl içerisinde ise bilgisayar ağı evlerimize kadar ulaşacak.
- Bilgiler cihazlar arasında kablo bağlantısı olmadan “radyo dalgalarıyla” aktarılabilecek ve böylelikle bilgisayarlar birbirleriyle ve büyük veri tabanlarıyla uzaktan iletişim sağlayabilecekler. Bu, günümüzün “Bulut Teknolojisi”nin bir tarifi aslında.
- Steve Jobs konuşmasında, Apple olarak hedeflerinin, “Muhteşem bir bilgisayarı bir kitap boyutuna indirerek insanların 20 dakika içerisinde kolayca öğrenebileceği bir sistemle sunmak” olduğundan bahsediyor. Bu tarif günümüzde yaygın olarak kullanılan tablet teknolojisiyle örtüşüyor.
- Konuşmasının bir kısmında, Jobs, bugün Google “Street View” olarak bildiğimiz teknolojinin benzeri bir uygulamanın MIT laboratuarlarında 1983 yılında yürütülmekte olduğunu belirtiyor.
Albert Einstein, hayal etmenin bilgiden daha önemli olduğunu düşünen bir dahi olarak tarihe geçerken, günümüz teknolojilerinin kişiselleşmesinde, hayatımızın değişmez parçaları haline gelmesinde büyük katkısı olan Steve Jobs’un hayal gücünün bilgiden ne derece önde gittiğini, önemli olduğunu yaşamıştır.
Bilgi ve hayal etmek arasında kıyaslama yaparken baz aldığım nokta hangisinin daha önemli olduğudur. Bilgi önemsiz hayal etmek önemlidir demiyorum. Hayal etmek bilgiden daha önemlidir ve ilerleyen zamanlarda bunu daha iyi göreceğiz. Hayal etmek tek başına yeterli olmuyor. Teknik taktik olmadan hayal etmenin tek kazanımı sanırım ‘hayalperest’ olmak. Tüm yönleriyle hayal etmeyi ve bilgiyi tartışırken Albert Einstein sözünü paylaşmak ve dizimizin ilk yazısını bitirmek doğru olacaktır.
Dünyayı hayal gücü döndürür – Albert Einstein